Serin bir sabahın koynuna sığındıkça üşüyen yanlarım sızladı. Kuşların zikir telaşını gördükçe hummaya tutulan yüreğim yandı, hayıflandı. Kırılma noktasından, kıyılma noktasına uzanan bir yolculuktu gidişim. Ayaklarıma zamanın serpiştirdigi dikenleri alarak, kanatarak gittim.
Kimsenin uzanamadığı düş kırıklığı şehrimde bir kendimle, bir kendimdeki senle baş başayım şimdi. Her hücreme karışan beni ayıklama telaşına doğru koşuşturmalarım. Gözlerimin ıslak tebessümleri kalmış aklımda. Kırıklarım sızlatsa da, gidişim kendimden sana kadardı.
Bir yas havası, bir sükut hakim. Uzakta bacalardan süzülen duman, çayın deminden haberdar ediyor. Bir bardak çayın buharına bırakıp bakışlarını, yüklendiğim hasretin yükü ile yola vurdum beni. Yüreğin şehrinden köyüne doğru yol almanın heyecanıyla dolmuştum.
Uzaktan yanıp sönen kör ışıklar karşıladı. Her hanede işlenmeye hazır maden rezervleri topladım ruhuma.
Hangi evin kapısını çalsam hüzün düşüyor yüreğime. Umuda tutunmaya gelmişken, umutla beklenilen olmak ne büyük lütuf.
Şimdi içimden uzanan umudun ellerine bıraktım ellerimi. Bir çocuğun samimiyeti ve sevinci ile... Biliyorum bana balon, şeker alacak. Ben gülümseyeceğim ışıl ışıl. O tebessüm konduracak alnıma... Bin şükür nefesinden...
Her sevincin sızısı süzülür parmaklarımın arasından. Beşerin karışık hallerinden damlalar düşer gönül haneme. Hangi damladan nasibimize düşecek, bilinmez. Kaç gidenin ardından mendil sallayacağız, bilinmez... Ve bizim ardımızdan kimler sallayacak... Bilinmez...
Bütün bilinmezlerimin içinde bilinmişlerimin sürmeli gözlerine vurgunum. Yorgun tebessümlerin arkasından tutunarak devam etmek hayata benimki… Biliyorum ve biliyoruz nice aldanmışlıkların başlangıcındayız daha.
Ve gittiğimiz yolda yalnızız. Kimsesizlerin yolculuğu bir kendileri ile olur. Yolculukları yürekler arasıdır.
Gönlümün tek yolcusu, tek sahibi! Bu yürek benden öte Sana yakındır. Üşüdükçe ört üstünü...
Sündüs Arslan Akça
SEVDAMIN ADISIN HARPUT
Ömrün esamesi okunur gurbetin karalı bakışında
İç çekişin yangını şuramda
Dinlediğim peşrevde
Kopar duyguların urganı
Her halin ,her güzelliğin akar gözümün önünden
Durduramadığım yaşlarımla,
Gurbette ağarttığım saçlarımla
Koyulurum yola
Özlemin, son durağında...
Hüseynik çalıyor inceden inceden
Geçkince vakit
Hüznün perdesi iner gözlere
Merdiven dayarım can ağrısı sözlere
Dört bir yan ,
Buram buram gurbet kokar
Hazar vurur, Fırat şahlanır
Halay başı olur hatıralar
Vur davulcu Nurey'i
Ağır halayı
Kınayı gezdir aney,
Çayda çırayla
Harput olur yola düşerim
Dolanırım her sokağında
Kayabaşı’nda
Buzluk Mağarası'nda
Bir serinlik iner yüreğime
Dert, tasa bırakmaz
Alır götürür işte memleket havaları
Islak buseler bırakır gamzelerime
Bin hatıra tufanı eser başımdan
Sele verir dört kıyımı
Uzağından seyreylemek
içli mısralar düşürür dilime
Bir gelsem diyorum ta şuramdan
Otursam kıyına
Bıraksam kendimi bir sese
Söylesem
Bir söylesem diyorum…
Hasretin dağ gibi
Hangi yana dönsem yollarım sana
Elin diyarları yerleşmeye yer arar
Durun hele,
Bir Harput büyümüş ki yüreğimde
Gerisi el,
Başkası yağlı urgan ömrüme
Uzağında biçare hallerim
Sevdamın adısın Harput!
Nefesim, sesim
Bir senliydi yaşama hevesim
Uzaklar yavan, tuzsuz
Uzaklar uykusuz
Ah şu memleket havaları yok mu!..
Yine beter etti
Gurbet tuttu ellerimden
Şair etti…
Bitmeyen türküdür yüreğimde
Yazılmayan şiir
Adı Harput…
Sündüs ARSLAN AKÇA / ELAZIĞ
BAKIŞI ESMER YARİM
Bakışından bir esmer akşam yükselir yüreğime
Sırra kadem basar yıldızlar,ay kayıp.
Alazlanır gönlümün iç çekişleri
Ben susarım kalem saza nağme dizer.
Mızrabından "fa" desen
Benim ritmim "sol"dan atar.
"Es"ler aşka selam durur.
Esmer bakışlım yüreği sessizce vurur.
Ismarlanmış türküler sıralanır
Başıma yakın sevmeler eşlik eder
Yalnızlığımın solundan dökülür sözler
Düşer rüzgarının yoluna...
Kirpiklerim aralanır kaçak kuytularımda
Ben yasakların şairiyim demiştim sana
Kelepçesiz saklanan şafaklarda
Sorguya yenik düşsemde ,direnirim
Avucumda saklarım senli gülüşlerimi yinede...
Sen fa dersin ben sol....
Ama ille de sol...
Eylem KARABULUT / SAKARYA
SEVMESİNİ BİLMEDİN...
Saf çocuk ümidiyle yollarını gözlerken,
Senden bana yol vardı gelmesini bilmedin
Sevincinden vazgeçtim,acın bile özlerken,
sana aşık kul vardı,sevmesini bilmedin.
Ne yüreğine bir şans ne bana bir yüz verdin
Ne sitemimi gördün ne geç veya tez geldin
Sevmekten usanmadım,hasretinle az geldin
Sana açık kol vardı sarmasını bilmedin.
Hiç kahrı çekilmiyor,yırtık sökük düşümün.
Yama tutmuyor artık içi boş gülüşümün
Tuzu kurudu akmaz gözümdeki yaşımın
Yalandan bile gönül almasını bilmedin
Gelmiş geçmiş her şeyi evvelimi taradın
Gem vurup yüreğine,aşk'ta leke aradın
Dilin'İ dizginledin,kalbime varamadın
Dört nala hislerini salmasını bilmedin.
Engindi yüreciğim,derindi sevgim,içim
Aşk'ta zorlama olmaz elbet senin her seçim
Yüzdürdüğüm hayalin,tel tel ağaran saçım
Sevdayla gözlerime dalmasını bilmedin...
Mehmet Şükrü ŞIK / ELAZIĞ
NAR-I BEYZA
Kuşun kanatlarında parmaklarım
Görünce seni al la olur yanaklarım.
Bir kuşun yüreğinde çarpar kalbim
Kuşun yüreği avuçlarımda
Benim yüreğim sende.
Bu sevdaya arsızca ,acemice düşüşüm
Acemi günlerim ve sen.Narı beyza......!!!
Demek ki, daha büyümeliyim,
Biraz daha , sokaklarda oynamalı, gülmeliyim
Daha vakit var aşka.
Ben büyürsem , sen bekliyor olacak mısın ?
Ya ben sana gelirsem,
Belki de sen gitmiş olacaksın.Narı beyzam.
Kalenderce
Ömer Lütfü Kalender / URFA
BİZDE ŞİİR
"Şiir" sözün durusu, fikirden çağlamalı
Felsefesi şairi, sımsıkı bağlamalı
Dilde kemik aranmaz, dengeyi sağlamalı
Kelimeler kalınsa, mana ince durmalı
Hedefi şaşırmadan on ikiden vurmalı
Baştan sona manidar, ahengini bozmadan
Mürekkebi taşırıp, safra kusup sızmadan
Temasını unutup, yaka paça tozmadan
Amacı belirleyip, yayda oku kurmalı
Hedefi şaşırmadan on ikiden vurmalı
Şiirin özürlüsü, şairini bitirir
İrtifa kaybettirir, erdemini yitirir
Çalakalem yazılmaz, hazin sonu getirir
Yazan kalem ilk önce, usül erkan sormalı
Hedefi şaşırmadan on ikiden vurmalı
Değerlere ters düşüp, şiir asla yazılmaz
Hak etmeyene mezar, şuursuzca kazılmaz
Ben yazdım oldu deyip, adet töre bozulmaz
Külfet varsa sonunda, yükü sırta sarmalı
Hedefi şaşırmadan on ikiden vurmalı
Sırrı kendi çözmeli, şairim diyen kişi
Bu herkeste bulunmaz, yetenek izan işi
İkileme düşürüp, gördürmez kaçak düşü
Şiirin hamurunu, sade, yalın karmalı
Hedefi şaşırmadan on ikiden vurmalı
Okuyanlar ilhama, yazan kadar gelmeli
Hissesine düşeni gayet bariz bilmeli
Şiir! şiirse eğer, derya, deniz selmeli
Hamaseti azledip, mantık ile yormalı
Hedefi şaşırmadan onikiden vurmalı
Çetin KILINÇARSLAN /YOZGAT